16 Ekim 2010 Cumartesi

Çok güzel hareketler bunlar 65.Bölüm 17 Ekim 2010

Çağdaş İran şiirini tam anlamıyla tanıyabilmek için bilinmesi gereken şairlerin başında gelen bir şair Ahmed Şamlu. Türkiye'de Furuğ Ferruhzâd ve bir dereceye kadar da Sohrab Sipihrî tanınmış İranlı şairlerdir. Ancak bu iki şair de bugünkü İran şiiri için belirleyici şairler olarak nitelenemez. Bir başka deyişle Furûğ, kendine özgü bir sesi olan iyi bir şair olmakla birlikte çağdaş İran şiirini derinden etkileyen, şiir ırmağının yönünü belirleyen bir şair değildir. Sohrab Sipihrî de öyle. Belki Sohrab Sipihrî'ye haksızlık ediyor olabilirim. Çünkü o da İran şiirinde bir yol açmış ve ardınca bazı şairleri sürüklemiştir. Ama benim burada bahsettiğim, şiir vadisinde bir cılga açıp ardında birkaç şairle ilerlemek değildir. Sohrab Sipihrî'nin yaptığı bir bakıma budur. Furûğ ise belki tam anlamıyla bunu da yapmamıştır. Benim bahsettiğim, şiirde yeni bir yol açmaktır, şiir şehrinin bir iki ana caddesinden birini kendisi ihdas etmiş olmaktır. Şamlu böyle biridir. Bu nedenle de çağdaş İran şiirini tanımak için Şamlu'yu tanımaya kesinlikle ihtiyaç vardır. Elbette ondan önce ilk yol açıcı olarak Nima Yuşic'den söz etmeliyiz. Ben ondan, bir makaleyle söz etmiştim daha önce. O çalışmayı bir kitaba dönüştürmek kısmet olmadı ne yazık ki. Kısmet Ahmed Şamlu çalışmasını tamamlamakmış. Nima Yuşic, yeni şiirin teorisyenidir ve tabir yerindeyse bir iki örnek uygulama yapmıştır bu teoriye göre. Şamlu ise bu teoriyi ıslah edip geliştiren ve en çok da uygulamalarıyla canlı bir teori ortaya koyan isimdir. Bu cevap kapsamında bir cümle daha söyleyeyim. Şamlu, bizdeki ikinci yeniye benzer bir adımı (burada iki hareketi özdeşleştirme niyetim yok, sadece benzetme yapıyorum tabii) İran şiirinde tek başına atan ve kendi çağdaşlarının bir bölümünü ve kendinden sonrakilerin kahir ekseriyetini peşine takan şairdir.
Çok güzel hareketler bunlar 65.Bölüm 17 Ekim 2010
pembe maske pembe maske pembe maske